Gazeteci yazar Mesut Demir, tarım ve hayvancılık konusunda son 30 yılın verilerini paylaşarak, 15 bakan gören Türkiye’de tarım ve hayvancılığın artık ciddi politikalarla yönetilmesi gerektiğini yazdı.
İŞTE MESUT DEMİR’İN YAZISI…
Türkiye tarım ve hayvancılıkta nereye gidiyor? Felaket kapıda mı?
Türkiye’de son 30 yıldan buyana tarım ve hayvancılık konusunda gerileme yaşıyor.
1990 yılında 27 milyon 856 bin hektar olan tarım alanı, 2020 yılında 23 milyon 136 bin hektar olarak açıklanmıştı. Bu rakam 2022 yılında 19 milyon 572 bin hektara düştüğü belirtiliyor.
Kullanımda olan tarım arazilerinde tarla bitkileri 15 milyon hektar ile en fazla alana sahip, ardından nadas, meyve, içecek ve baharat geliyor. Sebze alanları ise 700 bin hektarlık alanlarda üretiliyor.
Tarla bitkilerinde buğday ilk sırayı alırken, arpa ikinci, ayçiçeği ise üçüncü sırada yerini aldı.
Meyve, içecek ve baharat üretiminde ise elma açık ara liderliğini korurken, mandalina, portakal, zeytin ve limon listede kendilerine yer buldu.
Sebzede en fazla üretim sıralamasında domates açık ara önde. Domatesi kuru soğan, hıyar ve salçalık biber takip ediyor.
Yıllara göre kaybedilen tarım arazilerinin yarısından fazlasının tekrar ekilebilecek araziler olduğu ifade ediliyor.
Bu rakamlar Tarım ve Orman Bakanlığı verileri…
1990 yılında buyana 15 tarım bakanı değişikliği yaşanmış. Tarımsal grafiklere bakıldığında Ahmet Eşref Fakıbaba ve Dr. Bekir Pakdemirli’nin bakanlık döneminde önemli artış yaşanmış geçmiş yıllara göre…
Sırasıyla 1990 yılından bu yana görev yapan tarım bakanları…
Necmettin Cevheri (Tarım Bakanı), Refaiddin Şahin (Tarım Bakanı), Nafiz Kurt (Tarım Bakanı), İsmet Attila (Tarım Bakanı), Musa Demirci (Tarım Bakanı), Mustafa Taşar (Tarım Bakanı), Mahmut Erdir (Tarım Bakanı), Hüsnü Yusuf Gökalp (Tarım Bakanı), Prof. Dr. Sami Güçlü (Tarım Bakanı), Dr. Mehmet Mehdi Eker (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı), Kutbettin Arzu (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı), Faruk Çelik (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı), Ahmet Eşref Fakıbaba (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı), Dr. Bekir Pakdemirli (Tarım ve Orman Bakanı), Prof. Dr. Vahit Kirişci (Tarım ve Orman Bakanı)…
En verimsiz yıllarda Hüsnü Yusuf Gökalp, Prof. Dr. Sami Güçlü, Dr. Mehmet Mehdi Eker bakan olarak görev yapmış.
Faruk Çelik’in Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak görev yaptığı 2015-2017 yılları arasında tarımda artış yaşanırken hayvancılıkta gerileme yaşanmış.
Genel olarak bakıldığında 1990 yılından buyana 15 bakan görev yapmış ancak gelinen noktada Türkiye tarım ve hayvancılıkta sınıfta kalmış durumda…
Çiftçiye verilen destekler yetersiz kalınca genç nesil şehirlere göçü tercih etmiş. 1990 yılında 27 milyon hektar ekilen tarım alanı 2022 yılında 19 milyon hektara düşmüş durumda. 8 milyon hektarlık tarım alanı, gider kalemleri (mazot, gübre vs.) yüksek olmasından dolayı ekilmiyor.
Bugün onlarca köy hayalet köye dönmüş durumda. Bütünşehir yasası ile mahalle statüsüne dönen köyler, tarım ve hayvancılıkta gerileme yaşamış.
Tarım politikalarında istenilen hamlelerin yapılamaması, sebze ve meyve fiyatlarının fahiş durumlara gelmesinin nedenlerinden biri..
Bugün apartman dairelerinin balkonlarında vatandaşlar, saksıda marul, domates, biber ekmeye başladı. Manav reyonlarından vatandaşlar tane alışveriş yapar hale geldi.
2,5 ay sonra kurban bayramında kurbanlık hayvan fiyatlarının ne olacağı belli değil. Şuanda dana hisseleri 5 bin liradan başlıyor. Küçük baş hayvan fiyatları ise 3 bin 500 liradan başlıyor.
Yeteri kadar kurbanlık hayvan var mı?
Yine yurt dışından ihraç kurbanlık mı gelecek?
Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda nasıl bir önlem aldı ya da aldı mı?
Tarım konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı nasıl bir politika izliyor?
Tüm bunların başında tarım ve hayvancılıktan anlayan, bu işin uzmanı bir bakan ataması gerekiyor.
Yine tarım ile orman birbirinden ayrılarak Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı oluşturulmalı.
En az 10 yıllık, 20 yıllık, 30 yıllık ve 50 yıllık yeni tarım ve hayvancılık politikaları belirlenmeli.
Bakan değişimi olsa dahi yeni gelen bakanlar, bu politikaları değiştirmemeli.
Yoksa ülkemizin tarımı da hayvancılığı da kaybolacak.
Bir domatese, bir patatese, bir marula muhtaç durumda kalacağız.
Allah o günleri ülkemize göstermesin.
Sağlıklı ve esen kalın…
YORUMLAR