1 Mart’ta yayımlanan yönetmelikle Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), müfettiş yardımcılığı sınavına dair esasları duyurdu. Eğitim sendikaları belirtilen şartları kabul edilemez bulup, yargıya taşınacağını belirtti.
ERCAN ÇALIŞIR/ BURSADA BUGÜN /BURSA İGFA- MEB’in duyurduğu müfettiş yardımcılığı sınavına dair yönetmelik ve adaylardan istenen şartlar sendikaları ayağa kaldırdı. Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen Bursa il başkanları, çok sayıda hak kaybı yaşayan meslektaşlarının olacağını belirtirken, yönetmeliği yargıya taşıyacaklarını dile getirdi.
01.03.2022 tarihli ve 31765 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Müfettişleri Yönetmeliği ile Bakanlık taşra teşkilatı il teftiş ayağında Temmuz 2021 tarihinde gerçekleştirilen değişiklik üzerine, eğitim müfettişleri başkanlıklarının kuruluş ve görevleri ile eğitim müfettişlerinin atanmaları, görevlendirilmeleri, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir.
Yönetmeliğe göre, eğitim müfettişleri, yazılı ve sözlü veya KPSS sonucuna göre ataması yapılacak adaylar için sadece sözlü sınavdan oluşan yarışma sınavı sonucuna göre atanacaklar. Yazılı sınava adaylık ve sözleşmeli öğretmenlik süresi dâhil olmak üzere sınav başvurusunun son günü itibarıyla öğretmenlikte 8 yıl ve daha fazla hizmeti bulunmak şartıyla hâlen Bakanlık öğretmen kadrolarında görev yapanlar veya en az 4 yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat ve işletme fakülteleri veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt içi ve yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar katılabilecektir.
Adaylık ve sözleşmeli öğretmenlik süresi dâhil olmak üzere öğretmenlikte 8 yıl ve daha fazla hizmeti bulunanlar bakımından, en az 3 yıl Bakanlığa bağlı resmî eğitim kurumlarında görev yapmış olmak şartı aranmaktadır.
Yazılı sınav için yarışma sınavının yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak gerekmektedir. Eğitim müfettiş yardımcılığına atananlar 3 yıllık bir yetiştirme süresinin ardından yeterlik sınavıyla eğitim müfettişliğine atanacaklardır. Yazılı ve sözlü sınavda başarı puanı 100 üzerinden 70 puan olarak belirlenmiştir. Hizmet puanı; eğitim müfettişi ve eğitim müfettiş yardımcılarının, görev yaptıkları illerde eğitim müfettişi ve/veya eğitim müfettiş yardımcısı olarak geçen hizmet sürelerinin her bir yılı için yönetmelik ekinde yer alan Hizmet Bölgeleri, Bölgelere Dâhil İller ve Puan Değerleri Formu’nda belirlenen puanın, o hizmet bölgesinde yer alan illerdeki çalışma süreleri ile çarpımıyla hesaplanacaktır.
Hizmet puanı en düşük 12 (Ankara, İzmir), en yüksek 32 (Hakkâri) olarak belirlenmiştir. Bulundukları ilde 2 yıllık çalışma süresini tamamlayanlardan; (a) bölge hizmetini tamamlamamış olan eğitim müfettişleri bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı olmak kaydıyla duyurusu yapılan illerden en fazla 5 il tercih etmek suretiyle, (b) bölge hizmetini tamamlayan eğitim müfettişleri, duyurusu yapılan illerden en fazla 20 il tercih etmek suretiyle yer değişikliği başvurusu yapabileceklerdir. Eğitim müfettiş yardımcılarının eğitim müfettişliğine atanana kadar bulundukları aynı ilde görev yapmaları esastır. Yönetmelikle rehberlik ve denetim hizmetlerinin temel ilkeleri ile hizmet çeşitleri, kapsamı ve uygulaması ayrı ayrı tanımlanmıştır.
Konuyla ilgili yargıya başvuracaklarını belirten Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 nolu Şube Başkanı Ramazan Acar, “Yönetmelik, hukuka ve kanuna aykırı olduğu kadar eğitime zarar verici sonuçlar doğuracak hükümler ihtiva etmektedir. Eğitim müfettişliği yarışma sınavına katılacak adaylarda, 35 yaşını doldurmamış olma şartı aranmakta ise de bu şartın kanuni bir dayanağı olmadığı gibi kanunilik ilkesine aykırı bir şekilde yönetmelikle bir mesleğe girişte yaş sınırı konulması, hukuka aykırıdır. Eğitim müfettiş yardımcılarının yetiştirilme süresi olan üç yıllık sürenin hesabında, aylıksız izinler ile toplam 3 ayı aşan hastalık ve refakat izinlerinin dikkate alınmaması, kanuni bir hakkın kullanımı nedeniyle kamu görevlisinin cezalandırılması anlamına gelmektedir. Zorunlu çalışma yükümlülüğü şeklindeki kamu personelini mevzuat zoruyla bir hizmet yerine raptetme anlayışının halen etkisini sürdürdüğü görülmektedir.
Nitekim eğitim müfettişleri için de zorunlu bölge hizmeti ve bölge hizmetine bağlı zorunlu yer değişikliği öngörülmüştür. Kamu hizmetinin yeteri sayıda personelle gördürülmesi ne derece bir gereklilik ise kamu personelinin aynı zamanda evrensel hukuk ve anayasadan doğan temel haklara sahip birer vatandaş olduğu gerçeğinin kabul edilerek zorlama yerine cezbi tedbirlere başvurulması da aynı ölçüde bir gerekliliktir.
Yönetmelikle eğitim müfettişleri ve eğitim müfettiş yardımcıları, görevleri sırasında kamu kurum ve kuruluşları ve kamuya yararlı dernekler ile gerçek ve tüzel kişilerden gerekli yardım, bilgi, evrak, kayıt ve belgeleri istemeye yetkili olup kanuni engel bulunmadıkça bu talebin yerine getirilmesi zorunlu kılınmış ise de bu hükmün 652 sayılı KHK veya 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (Millî Eğitim Bakanlığı’na ilişkin hükümlerinde) kanunî bir dayanağı bulunmamaktadır. Kanunî bir dayanak olmaksızın yönetmelik hükmüyle denetim, izleme ve değerlendirme ile inceleme, soruşturma, ön inceleme çalışmalarına tabi olmayan gerçek ve tüzel kişilerden bilgi ve belge istenilmesi kanunilik ilkesine aykırıdır.
Yine yönetmelikle denetim, izleme ve değerlendirme ile inceleme, soruşturma, ön inceleme çalışmalarına tabi olan gerçek ve tüzel kişilerin, gizli dahi olsa bütün belge, defter ve bilgileri talep edildiği takdirde ibraz etmek, para ve para hükmündeki evrakı ve ayniyatı ilk talep hâlinde göstermek, sayılmasına ve incelenmesine yardımcı olmakla mükellef oldukları hüküm altına alınmıştır. Gerçek kişilerin gizli bilgileri ile tüzel kişilerin ticari bilgilerinin ibrazı zorunluluğunun getirilmiş olması, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi 14.02.2013 tarihli ve 2011/150 Esas 2013/30 Karar sayılı kararında aynı yönde sağlık denetçilerine verilen yetki hükmünü, “özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması hakkına ilişkin olarak kanun hükmünde kararname ile düzenleme yapılmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle iptal etmiştir. Eğitim müfettişleri rehberlik, iş başında yetiştirme, denetim, izleme ve değerlendirme, araştırma, inceleme, soruşturma ve ön inceleme çalışmalarını yapmak gibi çok geniş ve derin birden fazla alanda sorumlu kılınmışlardır’ diye konuştu.
Türk-Egitim-Sen Bursa 3 nolu Şube Başkanı Ömer Işıkoğlu, “35 yaş şartı getirildi. Özellikle son dönemlerde ataması yapılmayan öğretmenler var. Yüksek puanla atanmaya çalışan öğretmen var. Orada yaş gecikmesi oluyor. 22 yaşında değilde atanmaya hazır hale gelince 30lu yaşlara geliyor. 27 yaşında göreve başlayan bir öğretmen 35 yaş şartını ucu ucuna yakalamış olacak. Çoğu branşta atama az ve yüksek puan gerekiyor. Bu da acı bir gerçek malesef. Aşırı fazla Eğitim fakültesi açıldı. Genel başkanımız Talip Ceylan, “85 bin ücretli öğretmen var fakat Sayıştay 15 bin öğretmen ihtiyacı var diye açıklama yaptı” diye dile getirmişti. Böyle de bir çelişki ve çarpık düzen var. Bizler de kontenjanların arttırılmasını istiyoruz. 50 bin atama istemiştik. Hep 15-20 binde kalıyor. Tam da bu yüzden mesleğe yeni başlayacak olan adaylar, yaşları ortalamaya uyamayacak şekilde iken mesleğe başlamış oluyor. 8 yıl öğretmenlik yapma şartına takılmış oluyorlar. Daha önce 40 yaştı istenen şart. Mesela;. Avukatlıktan hakimliğe geçişte 45 yaş isteniyor. Bakanlıklar arasında da böyle farklılıklar oluyor. Olmasın istiyoruz. Genç meslektaşlarımız zamanında atansın” diye belirtti.
“MADALYONUN BAŞKA YÜZÜ”
Başkan Işıkoğlu madalyonun başka yüzü diye belirttiği durumu açıklayarak sözlerini şöyle sonlandırdı, “Ayrıca uzun yıllardan beri açılmayan bir sınav bu. 13 yıldır müfettiş yardımcılığı yapan arkadaşlarımız var onlarda 35 yaş şartına takılmış oluyor ve hak kaybı yaşıyor. Madalyonun başka bir yüzü de bu oluyor. Buna da vurgu yapmamız gerekiyor. Hem kontejyanlar artsın hemde uzun yıllardan beri açılmayan sınav için yönetmelik değişiyor. İl ve ilçelerde yapılanmalar oldu. Burada görev yapan meslektaşlar 35 yaş şartına takılıyor. Yaş şartı 40a çıkarılarak bu arkadaşlarımıza imkan verilmeli ve önü açılmalıdır. Kısıtlı bir gruba hitap etmemeli. 8 yıl hizmet şartınında 5 yıla çekilmesini talep ediyoruz. Katılımcılar çoğalsın. Talep edenler çoğalsın istiyoruz. İlgi duyan geniş bir kitle sınava katılabilsin. Düzenli yapılan bir sınav olsa tamam diyebilirsin, fakat bizde yıllar yıllar geçtikten sonra bir daha böyle bir sınav yapıyorduk, bu sınavı bir daha açalım mantığı var. Bu da uzun yıllar görev yapıp yaşı aşmış arkadaşlarımız da hak kaybı oluşturuyor. Esas önemli olan yaş şartı. Yaşı 35i geçmiş ve bu görevi yapmak isteyen arkadaşlarımız var. O yüzden yaş şartı kesinlikle yukseltilmelidir.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.